5 Ocak 2014 Pazar

GREEN GATE AŞKI !!

Ben bu aşkla instagram sayesinde tanıştım, takip ettiğim herkesin kesin bir tane (en az 1 tane diyelim) green gate ürünü ile fotoğrafı vardı. Etiketlerden buldum tabi onun sayesinde daha da çok kişi takip etmeye başladım bir de :))

Okul bitsinde çalışmaya başlayıp alayım hepsini diye sabırsızlanıyorum, çeyiz için en öncelikli şeyler bunlar oldu. aldığım duyumlara göre Tepe Home arada ürün getiriyormuş. Türkiye'de başka satan bir yer var mı bilmiyorum. bir kaç fotoğraf ile bitirelim o zaman bu yazıyı da.










4 Ocak 2014 Cumartesi

SQUATS HAREKETİ HAKKINDA BİLGİLER GELSİN :)

Squats hareketi Türkçe anlamı ile "çömelme" hareketi oluyor. Bu hareket ile sarkık, şekilsiz, selülitli, hoş görünmeyen popomuzu çok güzel yapabiliyoruz. Her şeye inanamıyoruz artık malum her gördüğümüzü denemekten yorulduk ama bu hareket başlı başına bir nimet. 10 gün olmadan popom şekil almaya başladı bile ilk günlerde 5 harekette sünnet olmuş çocuklar gibi yürüyebilirsiniz ama daha sonra zorda olsa alışılıyor. güzel bir sonuç olduğundan bence denenmeli, o ağrılara da değiyor aynaya bakıp da gördüğümüz fark ile anlıyoruz onu da :))

bu popodan isterseniz deneyin ve farkı görün derim :))


bu da  çizelge buna uyup yada kendinize bir çizelge oluşturabilirsiniz ben kendim düzenledim


farklı hareketler ile de yapabilirsiniz tabi, çömelip kalkmaktan sıkılırım ben diyorsanız bunlara bakın derim :)

işte farklar squats dan öncesi ve sonrası ne güzel değil mi hepimiz böyle olalımm :))



tabi bunu abartırsak sonucun ne büyük bir felaket olacağını da dememe gerek yoktur herhalde :) 

29 Ekim 2012 Pazartesi

Ve bende terkosa gittim :)

Öncelikle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Bu bayramı kutlamayı bize yasaklayan adama da yazıklar olsun! Nasıl oluyorsa Atatürk ne yaptıysa yasaklanıyor bu ülkede dur diyememek elden bir şey gelmemesi ne kötü insanın sinirleri bozuluyor. 

Ve bende bugün dedim ki hadi Aylin taksime taktım sevgiliyi de kola.Belki bayram yürüyüşlerine de katılırız diye gittik. Ama yoktu öyle bir şey. Biz de hemen terkos yoluna koyulduk. Atlas , Halep , Aznavur pasajlarını Beyoğlu İş Merkezini geçtik geldik terkosa ne güzel şeyler gördüm . Değişti diyenlere , pahalı diyenlere inat tezgahların tümü 5 tl idi . Kazaklar 10-35 arası , gömlekler (hemde müthiş) 20-35 arasıydı , pantolonların 10 tlye satıldığı bir tezgahta vardı hemde . Ben 9 parça üst , 2 pantolon , bir de akrabamızın düğünü için elbise. Çekersem eğer koyarım resimleri de. Kimse yok biliyorum ama öpüldünüz canlarım :)

16 Ekim 2012 Salı

Çok sinir bozucu !!

Bugün işten çıktım otobüs bekliyorum. Patron denilen pislik adam 2 defa aramış gördüm çağrı bıraktım tekrar aradı. Öküz herif niye işten çıktın ben çıkınca arkamdan hemen çıkıyorsun diye saydırıyor. Ee öküz napıcam orada mı sabahlama bekliyordun. Beyinsiz ya. O kim de bana bağırıyor babam bana bağırmamı yani. 2 kuruş para vericek diye katlanamam öyle afra tafraya yarında zaten gidip ayrıldığımı söyleyeceğim. Sürtsün burnu. Mal ya nasıl bana kızabilir halen hazmedemedim çok sinirliyim yani.
Böyle insanları alıcaksın iyi bir döveceksin. Bir de ben bir şey bilmiyorum sanıyor. Ben Ankara'dan gelen müfettişlerle çalışmışım, devlet binasında çalışmışım , kıçı kırık bir işletmede mi çalışamayacağım. Bir kendileri lise mezunu. Allah'ım sen niye böylelerine para verirsin ki. Kalkıyor işte bir tarafları. Bir de anlaşmıştık bayramdan sonra gitmeyecektim aam adamdan bu gün izin istediğimde tama yarın hastaneden sonra gel ben çıkacağım diyor. Gerizekalı o zaman ne diye beni çıkartıyorsun. Daha kendi işini yapamıyorken hemde.

13 Ekim 2012 Cumartesi

Kadınlara gözlerinizle bakın !!

Bu yazıyı gezinirken buldum kimin yazdığından hiç bir bilgim yok aslında ama paylaşmak istedim buyrunuz ;

Biz kadınları hiç sevmedik!
Saçlarını sevdik, hele bir de sarışınsa daha çok sevdik
Ağızlarını sevdik, hele bir de şehvetli ve dolgun ise daha çok sevdik.
Göğüslerini sevdik...
Bacaklarını sevdik, hele bir de sütun gibiyse bayıldık.
Kalçalarını sevdik...
Gerçekten güzel vücutlu ve "çıtırsa" daha çok sevdik...

Yolda, arabada, televizyonda, internette onlara hep "baktık"
Her yerlerine iyice ve dikk
atle baktık.
Pek iyi görememiş olacağız ki bir daha baktık.
Bir daha ve bir daha...
Kadınların her yerlerine baktık ama gözlerine ya hiç bakmadık ya da baktığımızda çok geç olmuştu...

Biz kadınlara çok dokunduk! Onlar istese de istemese de dokunduk.
Son yıllarda dini motiflerden güç bulanlarımız oldu.
Eh! yozlaşan toplum ve geç gelen hatta hiç gelmeyen adalet olunca da 13-14 yaşındaki çocuklara bile dokunmaya başladık! Sapık damgası yemeyi göze alanlar bile şaşırdı çünkü sapık diye haykıran ne kadar azdı!

Kadınlara dokunmada dünya sıralamasında üst yerlere geldik... 2009 itibariyle rakamlar oldukça "umut verici!!!"

% 40 ını sürekli dövdük
%45 ine duygusal şiddet uyguladık (küfür,hakaret,küçük düşürme)
%16 sına zorla sahip olduk (ve olmaya devam ediyoruz)

Tüm bunlara maruz kalan her 3 kadından biri intihara kalkıştı ama biz hiç oralı olmadık (hem bize ne değil mi? Fener ya da Cimbom maç kaybedince çok üzüldük ama kadınlar söz konusu olunca pek oralı olmadık)

% 9 una daha masum birer çocukken bile dokunduk.

Ama onlar hep sustular. Çünkü konuşsalar kimse inanmazdı. "kim bilir neler yaptın ki sana tacizde ya da tecavüzde bulundu amcan ya da komşun" bu da sana ders olsun, türünden tepkiler görecekti.

Ama bu ders o kadar acıdır ki biz erkekler bilemeyiz. Bizlere sorduklarında %25 imiz "bazı durumlarda kadın dövülür" demeyi doğal bir şey gibi dile getirdik. İslami öğreti yalanları ile kadınları, kız çocuklarını bizlerin kölesi yapmaya başladık ve bu çabalar sonuçlarını vermeye başladı. Artık kadınlar o bildiğiniz kadınlar değil!.

% 51'i erkekler ile tartışmayı bile "saygısızlık" sanıyor artık. %36'sı kendisi para kazansa bile parasını nasıl harcayacağına karar veremeyeceğine inanmış ya da inanmak zorunda kalmış. % 52'si "erkek kadından sorumludur" diyecek kadar kadınlığını unutmuş ya da unutturulmuş. % 49'u "erkek ne zaman isterse bana sahip olabilir benim itiraz hakkım olamaz" diyecek konuma gelmiş ya da getirilmiş!

Hal böyleyken kabul edelim biz kadınları kullanmayı çok sevdik. Evde, işte, siyasette, okulda kısacası her yerde...

Parti kongrelerinde sözde liderler konuşurken arka fonda 3-4 kadın vardı hep. Onlardan vitrin yaptık, imaj yaptık. Başörtülü, normal türbanlı, modern türbanlı ve türbansız..

Parti çalışmalarında kapı kapı dolaşanlar hep kadınlardı. Koşturan ve çabalayan hep kadınlardı. Miting olduğu zaman onları ön sıralara toplayıp karanfiller attık üzerlerine ve iki lafın birinde anam, bacım edebiyatı yaptık ama "ananıda al git" demek bize daha çok yakıştı!

"Cennet anaların ayakları altında" diye diye büyütüldük ama anaları hep ayaklarımız altında çiğnedik, ezdik, tepikledik...

14 şubat sevgililer günü ya da anneler gününde bir kaç saat ara verdik ama sonra yine ezmeye devam ettik.

İş verirken bile onları hep düşündük! İş yerinde gözümüz gönlümüz açılsın ya da malum niyetler ile bayan eleman aranıyor ilanı vermeyi çok sevdik.

Bu ülkede kadın olmanın ne kadar zor olduğunu biz erkekler bilemeyiz. Çünkü artık konuşmuyorlar, konuşamıyorlar, konuşturulmuyorlar.

Dini sömüren ve kullanan karanlık zihniyet kendi kadınlarını yetiştiriyor. Susan, itaat eden ve kaybolmuş kadınlar... Kızlar... Hatta çocuklar... Arada vizyon ya da imaj için ortaya "sürülen" kadınlara bakmayın siz onlar da biliyor "kullanıldıklarını" ama artık düzen kurulmuş.

Bu ülkenin kurucusu Atatürk 1930'lu yıllarda Türk kadınına dünyadaki birçok çağdaş ülkeden önceden hak ettiği hakları verdiğinde umutlanmıştık. Çünkü o Atatürk'tü ve Kurtuluş Savaşında bebeğinin kundağında mermi taşıyan anayı ya da cephede erkeği ile göğüs göğüse savaşan bacısını unutmamıştı. İhanet edemezdi ve etmemişti de. Ama biz ihanet ettik! Türkiye nereye gidiyor? diye soruyor herkes birbirine.

Oysa cevap ne kadar da açık değil mi? Türkiye hızla ve şevkle karanlığa gidiyor. Hatta koşuyor...

Çünkü kadın yok oluyor, yok ediliyor...
Benim annem, kız kardeşim, sevgili kızım yok oluyor...

Kadını yok olan ülkenin gideceği yol bellidir. Karanlık ve onursuz bir gelecek...

Bu işi planlı yürütenler islami motifler ya da örnekler ile kadının ikinci sınıf konuma gelmesini doğal karşılamamızı bekliyorlar. Bu işe Kuran-ı Kerim'i ortak koşmaları ne acı... Mesela miras hukuku; erkek çocuğa 2 pay, kız çocuğa 1 pay ya da kadının erkeğe itaat etmesini empoze eden garip ayet ya da sureler... Belli ki burada büyük bir istismar var. Çünkü tüm Tanrı'nın kendi yarattığını aşağılaması söz konusu bile olamaz değil mi? Kuran'ı kendi amaçları için yorumlayanlar kadını ikinci plana atmayı çok seviyor olabilir ama biz hiç sevmedik.

Lütfen artık kadınlara beyinleriniz ve gözlerinizle bakmaya başlayın...

4 Ekim 2012 Perşembe

Güzel Kars'ımın Eski Kaşarı :)

Twitterda gördüğüm bir siteye bakarken birde bizim meşhurrrrr Kars kaşarını gördüm. Tabi değiştirip de Gravyeri yazmışlar. Malum elim rahatsız yazamıyorum. sitenin linki bir de açıklamayı paylaşayım. Buyrunuz efenimm :))


Kendine has altın rengi, kokusu ve tadıyla Kars gravyeri yabancı peynirleri gölgede bırakacak kadar enfestir. Bizi bu özel peynirle tanıştıran, Osmanlı döneminde Kars şehri Rus işgali altındayken buraya göç eden köylülerdir. Yalnızca Kars'ın körpe otlarla beslenmiş ineklerinin tam yağlı sütünden hazırlanır. Çok titiz hazırlama şartları gerektirir ; sütünde hata, hile ve katkı kabul etmez. Sadece henüz süt emen buzağı ve kuzu kursağından elde edilen doğan maya ile hazırlanabilir. Mayıs aylarında hayvanların seralara çıkmaya başladığı dönemden en geç Eylül ayına kadar üretilebilir. Lezzetinin yerinde olması için süt sağıldıktan sonra en geç bir saat içerisinde üretime başlanır. 


CHEESE BOX
Cheese Box, peynir sevenlere günlük süt ve taze ürünler kullanarak hazırladığı peynirleri tüketicinin beğenisine yıllardır sunuyor.
Link ;